2 Nisan 2010 Cuma

AFRİKA


Afrika, Avrupa'nın güneyinde, Atlas Okyanusu'nun doğusunda, Hint Okyanusu'nun batısında ve Antarktika'nın kuzeyinde bulunan kıtadır.

Güney Amerika'nın doğusu, Atlas, Hint okyanusu ile Hindistan'ı içine alan bir biçimde konuma sahip olan Gondvana denilen eski bir kıtanın parçasıdır.

Eski dünya karalarından birisi olan Afrika, 30.218.000 km² yüz ölçümü ile kıtalar arasında Asya ve Amerika'nın ardından üçüncü sırada gelir.

Afrika adı, Kartaca'ya ilk defa ayak basan Romalılarca "Afri" veya "Africani" denilen oymakların adından esinlenerek verilmiştir. Afrika adı bu ülkeye Pön savaşları sırasında verilmiştir. O zamana kadar Yunanlı yazarlar bu kıtaya "Libya" yani "Lebular Diyarı" derlerdi. Fakat M.S. 1. yüzyılın sonlarında bu isim bütün kıta için kullanılmaya başlandı. Afrika terimi daha sonra Arapça'ya "İfrikiya" şeklinde geçmiştir.

Afrika kuzey-güney doğrultusunda Tunus'taki Beyaz Burun (37° 22' 20 K Paraleli) ile Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Agulhas Burnu (34° 50'28 G Paraleli) arasında 8.025 km boyunda, doğu batı doğrultusunda ise; Somali'deki Ras Hafun Burnu (51° 25' 27 D Meridyeni) ile Senegal'deki Yeşil Burun (17° 31' 17 B Meridyeni) arasında 7.416 km genişliğindedir.

Afrika kuzeyden Akdeniz ile sınırlanırken kuzeydoğuda Süveyş Kanalı ile Asya'dan ayrılır. Kıta doğuda Kızıldeniz ve Hint Okyanusu ile komşudur. Babülmendep Boğazı Arap Yarımadasına 18 km yaklaşır. Kıtanın güneyi yine Hint Okyanusu, batısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Kıta kuzeybatıda Avrupa'dan 14 km genişliğindeki Cebelitarık Boğazı ile ayrılır.

Rift vadisinden geniş volkanlardan, fay blokları ve inselbergerlerden ve büyük çöllerden oluşmuş bir kıtadır.

En yüksek noktası Kilimanjaro Dağı (5.895 m) olmakla birlikte en alçak noktası Assal Gölüdür (-156 m).

Sahra Çölü hem tüm Afrikanın hem de tüm dünyanın en büyük çölüdür. Hâlâ da genişlemeye devam etmektedir.

AFRİKANIN GÜZELLİKLERİ


Güney Afrika’da Zambia ve Zimbabwe’yi ayıran Zambezi Nehri üzerinde 1708 metre genişlikle Dünya’nın en geniş su duvarıdır.

90 ila 107 metre yüksekliğe ulaşmaktadır. Düşen suyun oluşturduğu sprey bazı mevsimlerde (özellikle Mart ile Mayıs ayları arası) 300 merte yüksekliğe ulaşır ve 30 kilometre uzaklıktan görülebilir.

Şelale Zambia veya Zimbabwe tarafından ziyaret edilebilir. Zimbabwe tarafında daha çok turistik tesis vs var iken Zambia tarafı nispeten daha doğal kalmıştır.
Victoria Şelaleleri / Zimbabwe / Güney Afrika

Deniz seviyesinden 5895 metre yüksekliği ile Afrika’nın en yüksek dağıdır.

Ekvator’un yaklaşık 340 kilometre güneyinde bulunan Kilimanjaro, Tanzanya’nın kuzeydoğusunda, Kenya sınırının sadece birkaç kilometre uzağındadır.
Kilimanjaro Dağı / Tanzanya / Afrika

979 metre yükseklikten dökülen Dünya’nın en yüksek şelalesidir.

Bu yüksekliği ile Niagara Şelaleleri’nden yaklaşık 18 kat daha yüksektir.
Su, zirveden hiçbir yere çarpmadan 807 metre boyunca serbest düşüş gerçekleştirmektedir.
Angel Şelalesi / Venezuela / Güney Afrika

İÇ SAVAŞLAR



Açlık, iç savaş, katliamlar, kanlı isyanlar kıtası Afrika'da bir kez daha korkutan gelişmeler başladı.

AFRİKADA KADIN OLMAK



Afrika'da yaşamak, kıtanın en kurak bölgelerinden birine yerleşmiş bir kabilenin, Turkanaların üyesi olmak zor iş. Bunların üstüne bir de kadın olmak daha da zor. Kadınlar her türlü işte birbirleriyle yardımlaşarak ağır yüklerini biraz olsun hafifletiyor. Saçların örülmesi gibi beden bakımıyla ilgili işlerin kadınlar için sosyal bir önemi de var.

VAHŞİ YAŞAM


1 Nisan 2010 Perşembe


Dünyanın en tehlikeli büyük kedilerinin bulunduğu Afrika; aslanlar ile buffaloların, çitalarla antilopları, leoparlar ile öküz başlı antilopların bitip tükenmek bilmeyen savaşlarına sahne olur. Bu savaşlara sırtlanlar da katılınca ortaya kanlı görüntüler çıkar.



Başta National Geopraphic olmak üzere dünyanın en ünlü yaşam ve coğrafya dergilerinin vahşi yaşam fotoğrafçıları bütün bir yılı burada geçirip kanlı savaşları görüntülerler. Bölgede aynı anda yüzlerce fotoğrafçı bulunur.hepsi birbiriyle irtibatlı olan bu fotoğrafçılar nerede savaş varsa anında oraya yetişip en kanlı görüntüleri çekmeye çalışır.
Code:

KABİLE YAŞAMI



Modern yaşamı reddeden, çok az sayıdaki kabileden biri olan Masai kabilesi ise, görülmesi gereken renkli giysileri ve dansları ile görsel bir şölen oluşturup, sizi Masai köylerinde (ücreti mukabili) konuk! olarak ağırlıyorlar, kabilenin yaşamları hakkında bilgi alma imkanı tanıyorlar. Birçoğu geleneksel yaşam standartlarını koruyor olmalarına rağmen bazı Massai kabileleri tamamen turistik bir yapıya bürünmüş.

Agino, kendi polaroidini inatla çektirmek isteyen bir Mursi savaşçısıydı. Yine de kamerayı ona yönlendirdiğimde hemen yere baktı. Sonradan öğrendim ki Mursiler objektife doğrudan bakmanın körlüğe sebep olacağına inanıyorlarmış. Mursi kabilesinde izinsiz savaş bir tabu olmasına rağmen bir düşmanı öldüren savaşçılara büyük itibar gösterilir. Agino’nun kolundaki her eğri iz, onun öldürdüğü düşmanları temsil eder. Mursi Kabilesi.

Kalime ve oğlu mısır tarlasındaki işlerini henüz bitirmişler. Bu yılki kuraklık hem ekinlerinin büyümesini hem de tüm Karo kabilesinin yaşamını tehdit etti. Bugün, Karo kabilesi halkından 500’den daha az insan kalmıştır. Kalime, bu yıllık yeteri kadar yiyecekleri olduğunu ama eğer yağmur yağmazsa gelecek yıl ne olacağını kimsenin bilmediğini söylüyor. Karo Kabilesi.

amatör - afrika | izlesene.com

AFRİKANIN DRAMI !!


Afrika’da her on saniyede bir çocuk, yetersiz beslenme ve önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Her yıl sıtmadan kaynaklanan 300 milyon klinik vaka ve bu vakalarda 1,5 ila 2,7 milyon arası ölüm meydana geliyor. Bunların da %90’ını beş yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Dünyadaki sıtma vakalarının %90’ı Afrika’da görülüyor.

Ortalama insan ömrünün 42 olduğu Nijer’de 40 bin kişiye bir doktor düşüyor ve her dört çocuktan birisi beş yaşını göremeden hayatını kaybediyor. İsviçre’de ortalama olarak kişi başına düşen gelirle Etiyopya’da 400 insan yaşamaya çalışıyor. Afrika insanının yarısı günlük 1 doların altında bir gelirle yaşamak durumunda ve Afrika ülkeleri her gün zengin Batı ülkelerine 100 milyon dolar borç ödemek zorunda.



Ve 700 bin Doğu Afrikalı ölmek üzere!



Afrika’nın doğusunda baş gösteren kuraklık tüm şiddetiyle hüküm sürmeye devam ediyor. Son 50 yılın bu en etkili kuraklığı 11 milyon Doğu Afrikalı’yı etkiliyor. Kıtaya acil yardım ulaştırılmadığı takdirde 700 bin insan, açlık ve susuzluk nedeniyle hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Sınırlı sayıdaki otlaklar ve su kaynakları başında ise kavgalar başlamış durumda. Çiftlik hayvanlarının %70’inin telef olduğu Kenya’da onlarca insan, çıkan bu çatışmalarda hayatını kaybetti. Eğer şiddetli kuraklıkların vurduğu Afrika’nın imdat çağrısına bir an önce kulak verilmezse 10 yıl içerisinde 45 milyon çocuğun hayatını kaybetmesi bekleniyor.

AFRİKA KADERİ


Afrika edilgen bir kıta mıdır? Tarihi, geçmişi olmayan, daima emir alan, düşük ücretle çalışan, malı, mesleği, işi olmayan, meteliğe kurşun atan dilenci kılıklı adamlardan mı oluşur? Afrikalının kaderinde hep savaşlar, çatışmalar, göçler, açlık ve yokluklar mı vardır? Medeniyet nedir bilmeyen, insan eti yiyen eli kanlı yamyamlar mı hakimdir Afrika’da yoksa?!...

1441’de ilk köle taşıyan Portekiz gemisi Lizbon’a demirlediğinde Afrika’nın kaderi de şekillenmeye başlıyordu. Köleler sömürgeciler tarafından kıyılarda kurulan tarım işletmelerinde ağır şartlar altında çalıştırıldılar. Acıma, merhamet çok uzaklardaydı.

Zamanla Senegal’den Angola’ya kadar batı ve güneybatı Afrika kıyılarında köle pazarları kurularak buradaki limanlardan Amerika ve Avrupa’ya köle yüklü gemiler gönderilmeye başlandı. Kimse ne olduğunu anlayamıyordu. Beyaz adamlar geliyor, dostlarını, kardeşlerini, oğullarını ve kızlarını zorla alıp götürüyordu.

Köleler demir zincirlerle bağlı olarak artık birer köle pazarına çevrilen limanlardan gemilere yükleniyor, kapalı kamaralara sıkıştırılıyor ölenler ve hastalananlar denize atılıyordu. 70 ila 200 Franka satın alınan bu insanlar birkaç misli fiyata satılıyor en ağır işlerde çalıştırılıyordu. 19. yüzyılın ortalarına kadar devam eden bu ticaret, Afrika’daki hayatı altüst etmiştir. Afrika’dan götürülen köle sayısı kesin olmamakla birlikte, bu sayının taşıma ve ‘avlanma’ sırasında ölenlerle birlikte 100 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir.

Bölgedeki devletler sınırlar nedeniyle birçok kez savaşmışlardır. 1960’larda Fas ile Cezayir, Benin ile Nijer, Etiyopya ile Somali; 1970’lerin sonlarında Uganda ile Tanzanya ve tekrar Etiyopya ile Somali; 1980’lerin başında Çad ile Libya; 1980’lerin sonunda Fas ile Moritanya ve 1990’ların sonunda Eritre ile Etiyopya arasında sınır anlaşmazlıkları patlak verdi. Aynı zamanda Mali ile Burkina Faso, 1960’lar, 1970’ler ve 1980’lerde farklı zamanlarda sınır savaşları yaparken Nijerya ile Kamerun 1960’lar ve 1980’lerde sınırlar yüzünden savaştılar. Bu savaşlardan hiçbiri sınır değişimi ile sonuçlanmadı.

Zengin topraklar üzerinde açlıktan ölen insanlar



Afrika zengin yer altı ve yerüstü kaynaklarına rağmen açlığın, fakirliğin ve yokluğun kıskacındadır. Nijer, dünyanın en zengin uranyum yataklarından birine sahip olmasına rağmen dünyanın en fakir ikinci ülkesidir. Etiyopya dünyanın en eski devlet yönetimlerinden birine sahip olmasına rağmen savaşların ve yönetim krizlerinin merkezidir. Ruanda ile Burundi köken olarak aynı etnik grubun mensupları olmalarına rağmen isimleri, etnik ayrımcılık ve en hunhar katliamlarla hatırlanmaktadır. Gambiya ile Senegal yine benzer bir biçimde aynı etnik kökenlere sahip olmalarına rağmen Gambiya, Senegal’in tam ortasında upuzun bir şerit gibi uzanan ayrı bir devlettir. Somali bağımsızlığının ardından dört parçaya ayrılmıştır. Bir kısmı Etiyopya’ya bir kısmı Kenya’ya verilirken, Cibuti isimli yeni bir ülke oluşturulmuştur. Kalan kısım ise bugünkü Somali’dir.